![]() |
Katip Çelebi |
1609′un şubat ayında İstanbul’da
dünyaya geldi.. Katip Çelebi’nin asıl ismi Mustafa’dır. 14 yaşına kadar
özel eğitim gören Kâtib Çelebi, 1623 yılında Anadolu Muhasebesi Kalemi’ne
girdi. 4. Murat devrinde yapılan Doğu seferlerinde kâtip olarak yer aldı.
1635′te İstanbul’a dönerek kendisini tümüyle eğitime verdi. Devrin
tanınmış
bilginlerinin derslerine iştirak ederek medrese eğitimindeki eksikliklerini
oldukça giderdi. Tarihten tıbba, coğrafyadan astronomiye kadar geniş bir ilgi
alanı olan Kâtib Çelebi’nin aynı zamanda zengin ve büyük bir kitaplığı da
bulunuyordu.. 1645′te sıra kendisine geldiği halde terfi etmediği için
kalemdeki vazifesinden istifa etti. Ancak 1648′de Takvimü’t-Tevarih adlı yapıtı
dolayısıyla şeyhülislam Abdürrahim Efendi aracılığıyla kalemde ikinci
halifeliğe getirildi. Bundan sonra da öğrenme ve öğretme yolundaki gayretlerini
devam ettiren Kâtib Çelebi peşpeşe yapıtlar vermeye başladı. Telif ve çeviri
olarak yirmiyi aşkın kitap yazdı. En önemlileri tarih, coğrafya ve
bibliyografya alanındadır. Tarih alanındaki yapıtlarının ilki 1642′de
tamamladığı Arapça Fezleke’dir. (Fezleketi Akvâlü’l-Ahyâr fi İlmi’t-Tarih
ve’l-Ahbar). Dört bölümden oluşan kitapta tarihin anlamı, konusu ve yararı
anlatıldıktan sonra bu alandaki temel yapıtların bir bibliyografyası verilmiş,
ardından da klasik İslam tarihçiliğine uygun olarak dünyanın yaratılışından
1639′a dek kurulan devletler ve meydana gelen önemli olaylar kısaca
sıralanmıştır. Arapça Fezleke’nin devamı niteliğindeki Türkçe Fezleke 1591-1654
arasındaki olayları anlatan bir Osmanlı tarihidir. Olayların kronolojik
sıralamasının ardından her yılın sonunda o yıl içerisinde ölen devlet adamları
ve bilginlerin yaşam öykülerinden
ve yapıtlarından da kısaca söz eder. Takvimü’t-Tevarih ise, Adem Peygamber’den
1648′e kadar geçen tarihsel olayların bir kronolojisidir.
En tanınmış yapıtlarından
olan Tuhfetü’l-Kibar fi Esfari’l-Bihar’da kuruluş döneminden 1656′ya kadar
Osmanlı denizciliğinin bir tarihçesi yanında Osmanlı donanmasının, tersane ve
bahriye örgütünün işleyişini işler, kaptan-ı deryaların yaşam hikayelerini
verir. Sonunda da son zamanlarda denizlerde uğranılan başarısızlıkları giderme
yolundaki öğütlerini sıralar.
Coğrafi yapıtların en
önemlisi olan Cihannüma Osmanlı coğrafyacılığında yeni bir çığır açmıştır.
Kâtib Çelebi Cihannüma’yı iki kez yazmıştır. 1648′de yazmaya başladığı ilki
klasik İslam coğrafyası temelindeydi. Bu yapıtını henüz bitirmemişken eline
geçen Gerardus Mercator’un Atlas’ını Mehmed İhlasî adlı bir Fransız dönmesinin
yardımıyla Latince’den Türkçe’ye çevirterek yeni bilgiler edindi ve 1654′te
Cihannüma’yı ikinci kez yazmaya girişti. Ardından yine
Mercator’un Atlas Minor’unu elde etti. Bunların yanı sıra Batılı coğrafyacılardan Ortelius, Cluverius ve Lorenz’in yapıtlarından da yararlandı. Doğal olarak eski Arap, İran ve Osmanlı coğrafyacıların yapıtlarını da kullandı.
Mercator’un Atlas Minor’unu elde etti. Bunların yanı sıra Batılı coğrafyacılardan Ortelius, Cluverius ve Lorenz’in yapıtlarından da yararlandı. Doğal olarak eski Arap, İran ve Osmanlı coğrafyacıların yapıtlarını da kullandı.
Kristof Kolomb ve Macellan’dan bahseder.
İkinci Cihannüma, dünyanın
yuvarlak olduğunu da kanıtlamaya çalışan fiziki coğrafya ağırlıklı bir giriş
bölümünden sonra Kristof Kolomb ve Macellan’ın keşif gezilerinden söz eder.
Ardından Japonya’dan başlayarak Asya ülkelerini tanıtır. Bunların tarihleri,
yönetim biçemleri, ekonomileri, inançları konusunda bilgiler verir. Bu arada
İslam coğrafyacılarının bilgi yanlışlarını ortaya çıkarır, işte tüm bunların
harita kullanmamaktan kaynaklandığını belirtir. Bu ikinci Cihannüma’da
anlatılan son yer Van’dır. Birinci Cihannüma’da ise Osmanlı Avrupa’sı ve
Anadolu ile İspanya ve Kuzey Afrika’yı kapsamaktadır. Her iki biçimde de ek
olarak birçok harita vardır. Cihannüma, özünde tüm İslam ve Hıristiyan
coğrafyacılığının da temeli olan Batlamyus (Ptolemaios) kuramına dayanmakla
birlikte, o güne kadar hemen hemen hiç yararlanılmayan Batı kaynaklarını
Osmanlı coğrafyacılığına tanıtması bakımından çok büyük bir önem taşır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder